Bale, kuralları belli akademik dans tekniğinin, diğer sanatsal öğelerle birleştirilerek, sahne gösterisi oluşturacak biçimde sunulmasıdır. Bir gösteri sanatı olarak, müzik eşliğinde, dekor ve kostümleriyle, dramatik bir konuyu anlatabilir veya herhangi bir konuyu ele almadan sahnelenebilir.
Tarihte bilinen ilk bale Fransa’da sahnelenmiş, daha sonra Fransa Kralı XVI. Louis tarafından 1661’de Kraliyet Dans Akademisi kurulmuştur. Bunu izleyen yıllarda teknik düzeyde büyük gelişmeler gösteren bale, romantik balenin temsilcilerinden Maria Taglioni gibi isimlerle yeni bir sanat yönü kazanmıştır. İlk kez profesyonel yazarlar, bale için senaryolar yazmaya başlamışlardır. 19. yüzyıldan itibaren Marius Petipa, Jules Perrot gibi bale ustaları yeni koreografiler yaptılar. Bu dönemde Kuğu Gölü, Uyuyan Güzel gibi ölümsüz eserler ortaya kondu. 20. yüzyılda baleye en büyük katkı Rusya’da oldu. Diaghilev’in kurduğu Rus Balesi ve isimleri baleyle özdeşleşmiş ünlü koreograflar Vaslav Nijinsky, Mikhail Fokine, Leonide Massine, B. Nijinska, G. Balanchine bu sanata büyük katkıda bulundular. Rudolph Nureyev, Natalia Makarova, Margot Fonteyn, Jean George Noverre, Agrepina Vaganova ve Mikhail Baryshnikov gibi isimler balenin yıldız isimleri oldular.
Fransız dansçı ve koreograf Jean Georges Noverre’in doğum gününde, tüm insanlığı kucaklayan Dünya Dans Günü tüm dünyada 1982 yılından bu yana 29 Nisan gününde kutlanıyor.
Günümüzde de bale her kıtaya yayılmış, değişik teknikler ve diğer sanatların birleşimiyle gösteri sanatlarının içinde varlığını sürdürmektedir.