Neriman Bale Kursu Neriman Bale Kursu

41. Yaşında Neriman Bale Kursu’ndan Unutulmaz Resital

Balenin geçmişine göz attığımızda kaynaklardan şu bilgilere ulaşıyoruz:

“Günümüzden 500 yıl önce İtalya’nın soylu salonlarında doğan bale, sözcük olarak kökeni İtalyanca ‘ballare’ (dans etmek)’den alır. Şöyle ki, bale o dönemlerde bir şenlik kutlaması görünümündeydi; bir soylunun doğumu, düğünü, bir utkunun kutlanması, şölen eğlenceleri ve soylulararası ziyaretler bale gösterileriyle renklendirilir, gösterileri yine soylular düzenler ve kendileri dans ederlerdi.

Bu bağlamda bir seyirci olgusundan söz etmek olanaksız. Elimizdeki gravürler olayın ‘kapalı kapılar ardında’ yer aldığının açık kanıtı. Dansların belkemiğini oluşturan öyküler antik Yunan ve Roma mitologyalarından derlenirdi.”

Rönesansın köklü ailelerinden Floransalı Catherine de Medici Fransa, 1547’de II. Henri ile evlenir ve Fransa kraliçesi olur. Fransız soylularına İtalyanların dansa ve danslı eğlencelere tutkusunu aşılar. Deleon’e göre 15 Ekim 1581 dans uzmanlarınca ilk “gerçek” bale gösterisi olarak nitelendirilen “Ballet Comique de la Reine” seyirciye sunulur. “Ballet Comique de la Reine” Kraliyet ailesindeki bir nişanı kutlamak için sahnelendiğinden oyuncu kadrosu saray çevresinden oluşur.

Bale tarihinin yazarı Jack Deleon “İlk insanla birlikte doğan dansın konumu apayrıdır. Balenin temel ayrımıysa değişik geleneksel kalıtlarla yerel özellikleri yansıtmaktan uzak durarak uluslararası platforma salt estetikçi bir yaklaşım getirmesinde yatar.” der.

TÜRKİYE’DE BALE

Ülkedeki bale sanatının geçmişi Osmanlı İmparatorluğu döneminde 16. yüzyılda İstanbul’da Venedik Balyosu’nun evinde düzenlenen bale gösterisine kadar gider.

Sanat alanında eğitimi bir medeniyet meselesi olarak gören cumhuriyet idarecileri, İstanbul’da bale dersleri veren Lydia Krassa Arzumanova’yı bale eğitimi konusunda görüşlerini almak üzere, 1929 yılında Ankara’ya davet eder. Arzumanova, Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa ile görüştükten sonra İstanbul’a dönerek kendi bale okulunda öğrenci yetiştirmeyi sürdürür. Öğrencileri ile Türkiye’deki ilk gösterisini 8 Kasım 1931’de Tepebaşı’ndaki Casa d’Italia Salonu’nda gerçekleştirir.

Türkiye’de bale eğitimi resmî olarak, 1948’de İngiliz balerin Ninette de Valois’nin Yeşilköy Bale Okulu’nu İstanbul’da kurması ile başlar.


BURSA VE BALE

Bursa ve baleye göz attığımızda kentimizdeki ilk resmi bale okulunun 1984 yılında Neriman Nihal Bekiroğlu tarafından açıldığını görürüz. Neriman Hoca ve eşi sevgili Nihat ile yollarımız 1978’de Anadoluhisarı Spor Akademisi’nde kesişti. O hem konservatuar hem de spor akademisi mezunudur. Aynı zamanda bir dönemler Bursaspor ve iş dünyasının önemli isimlerinden Vedat Okyar’ın babası Rahmi Okyar’ın da yeğenidir.

Evet, Bursa’nın köklü sanat kurumlarından Neriman Bale Kursu, 41. yılını yeni bir resitalle taçlandırdı. Kurulduğu 1984 yılından bu yana, sanatın zarafetiyle büyüyen bu yuva, geleneksel yıl sonu resitalini bu yıl da büyük bir coşkuyla gerçekleştirdi. Sevgiyle örülmüş, vefa ile büyütülmüş ve emekle yoğrulmuş bu sanat yuvası, yine bir masalı sahneye taşıdı.

RESİTALDE NELER VARDI?

Resitalin ana akışında, klasik bale repertuvarının üç büyük eseri Çaykovski’nin Kuğu Gölü, Frederic Chopin’in Les Sylphides (Hava Perisi) ve Lord Bryon’un romanından esinlenen Le Corseire (Korsan) birer düş parçası gibiydi.
Çocukların neşeli adımlarıyla hayat bulan “Masal Dünyası” ve çağdaş yorumlarla bezeli modern danslar, izleyenleri zamanın ötesine taşıdı.

Gecede, yıllarca süren disiplinli çalışmalarını başarıyla tamamlayan öğrenciler, mezuniyet sertifikalarını gururla aldı. Bu an, yalnızca onların değil, sabırla destek veren ailelerinin de bir başarısıydı. Sertifikalarını alan öğrenciler, sahnede seyircilerin coşkulu alkışlarıyla onurlandırıldı.

Sanatla örülü bu gecede, okulun mezunlarından Candan Ödül Bayraktar’ın anısına 18.’si düzenlenen “Çocuk Gözüyle Bale” yarışmasının kazananları da ödüllerini sahnede aldı.

Ardından, Dilek Bale Okulu’nun kurucu ortaklarından N. Neriman Bekiroğlu’nun “kan bağı olmayan kardeşim” diye tanımladığı Rezan Ceylan Çelener Lek adına sahnelenen “Adagio” dansıyla resital sonlandı.
Resitalde final dansı olan “Melek” dansının fonunda Mevlânâ’nın şu sözü yazılıydı:

“Her birimiz tek kanatlı melekleriz ve bizler ancak birbirimizi kucaklayarak uçabiliriz.”
Bu söz, yalnızca gecenin değil, 41 yıllık emeğin özeti gibiydi.


SON SÖZ

Bale zorluklarla dolu büyük emek harcanması gereken bir sanat dalıdır. Sevgili Neriman Bekiroğlu, yaşamını adadığı bu sanatı 41 yıldır Bursa’da tanıtmaya ve yaşatmaya çalışırken; bir yandan da Türk balesine çeşitli balet ve balerinleri armağan etti ayrıca şu anda eğitim kurumları olan yaşamını bu işten kazanan hocalar yetiştirdi.

Ben Neriman Bale Okulu’nun 41. Yaşını kutlarken 41 kere Maşaallah diyorum. Sevgili Neriman iyi ki varsın!

Kaynak: https://muratkuter.com.tr/41-yasinda-neriman-bale-kursundan-unutulmaz-resital/